GENEL BİLGİ
Fizik, en eski akademik disiplinlerden birisidir, hatta astronominin de fiziğe dahil olmasıyla tüm bilimlerin en eskisi denebilir. Tarihi gelişimi boyunca felsefe, kimya, matematik ve biyolojinin bazı dalları ile aynı anlamda kullanılan fizik son bir kaç yüz yıldır kendi çerçevesini belirleyen modern bir bilim halini almıştır.
Fizik alanındaki çalışmalar hem önemli hem de toplumu etkileyen çalışmalardır. Bunun sebebi, bu çalışmaların yerini çok hızlı bir şekilde yeni teknolojilerde bulabilmesinin yanında geliştirilen fikirlerin matematik, kimya, biyoloji, felsefe gibi birçok bilim dalında da etki unsuru olabilmesinde yatar. Elektromanyetizmanın keşfi ile günümüzde geliştirilen teknolojiler, modern toplumun inşasında büyük rol aldı. Aynı şekilde termodinamik ilkelerinin günümüzdeki uygulamaları şu anda kullandığımız motorlu araçların geliştirilmesi için büyük bir basamak teşkil etmiştir.
Günümüzde fizik, atom altı parçacıklardan evrenin bütününe kadar açılabilen, çok geniş bir yelpazede yeni keşfedilen inceleme alanına sahiptir. İncelenen parçacıklar bildiğimiz maddenin temel yapıtaşlarını oluşturduğu için bazen fiziğe “bilimlerin atası” dendiği de olur.
Fiziğin amacı, içinde yaşadığımız ve bizi kapsayan her yerde olup biten karmaşık olayları daha basit temel olaylarla açıklamaya çalışmaktır. Örneğin eski zamanlarda Çinliler bazı taşların birbirini görünmeyen bir kuvvetle çektiğini gözlemlemişlerdir. Bu etkiye manyetizma denilmiş ve 17. yüzyıldan günümüze kadar derinlemesine araştırılan bir alan haline gelmiştir. Çinlilerden daha öncesinde de eski Yunanlılar kehribar parçalarının yüne sürtünmesi sonucunda benzer bir çekim kuvvetinin oluştuğunu fark etmişlerdir. Yine elektriğin keşfi ile 17. yüzyıldan bu yana derinlemesine yapılan çalışmalar günümüzde de önemini korumaktadır.
Diğer bilimlerin (kimya, biyoloji…) ya da uygulama alanlarının (mühendislik, tıp…) kanunları, fizik kanunlarına dayanır; ilke olarak fizik kanunlarından türetilebilirler. Örneğin, biyoloji canlıları inceler; canlı dokuları da proteinlerden yapılmıştır. Proteinler, hormonlar, enzimler büyük moleküllerdir, yani artık kimya önemli olmaya başlar. Moleküllerin yapı taşları da atomlardır; onları da fizik inceler. Maddenin en küçük yapıtaşları fiziğin konusu olduğundan, bu yapıtaşlarının özelliklerini biliyorsanız, maddeden oluşmuş her şeyin her davranışını ilke olarak hesaplayabilirsiniz. Bu alanın yardımı ile sonuç elde ederken zaman ve malzemeden tasarruf edilebilmektedir. Covid salgınında ilaç geliştirme çalışmalarına fizik simülasyonları destek olmuştur. Günümüzde araştırmacıların kullandığı ve gelecekte de ilaç araştırmalarının fizik simülasyonları ile yapay zeka katkısı da eklediğinde alandaki teorik ön çalışmalar sayesinde hız kazanacağı beklenmektedir.
Fiziğin zaman ve mekan bağımsızlığı için tarih örneklerle doludur. Şu anda keşfedilen fiziğin evrenin öbür ucundaki galaksilerde de aynı şekilde işlemesinden dolayı bizden milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki galaksilerde var olan maddelerin sınıflandırmasını çok rahat yapabilmekteyiz. Hatta bazı ince ölçümlerle maddelerin üzerindeki basıncı bile ölçebilmekteyiz.
Sonuç olarak Fizik öğrenmek bilginin kıymetinin anlaşılmış olduğu günümüzde güncelliğini korumaktadır ve gelişmeye, nano ölçekten makro ölçeğe kadar teknolojiye katkı sunmaya devam edecektir.
Misyon-Vizyon
Bilimsel bakış açısına sahip, araştırma-geliştirme odaklı, ulusal ve uluslararası arenada rekabet edebilecek, alanında uzman öğrenciler yetiştirmek bölümümüzün hedefleridir.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Fizik Bölümü; ülkemizin bu alandaki gelişmeleri takip edebilen, rekabet edebilen yetişmiş eleman ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunacak ve bu alandaki gelişmeleri takip eden, yenilikçi yaklaşımlar ile AR-GE çalışmalarının arttırılmasını sağlayacaktır.
Meslek Tanımı ve İstihdam Olanakları
Fizik programı mezunları için kamu ve daha çok özel sektörde kapsamlı istihdam olanakları yaratılması öğrencinin program içindeki aktifliğine bağlıdır. Mezunlar yurtiçi ve yurtdışındaki üniversitelerin lisansüstü projelerinde çalışmak üzere kabul edilebilecekleri gibi, doktora programında malzeme, güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji kaynakları ile ilaç geliştirme çalışmaları yaparak tez hazırlayabilirler. Doktora sonrası programlar ile yurtdışı çalışmalar gerçekleştirebilirler. Sağlık, çevre, gıda, tıpta tanı ve tedavi süreçlerinde işbirliği yapılabilecek yeni ortak alanlarda araştırma-geliştirme laboratuvarlarında çalıştırılabilirler.